Graves Hastalığı (Zehirli Guatr) Nedir?
Graves hastalığı, toksik (zehirli) guatr adıyla da bilinen otoimmün bir hastalıktır. Bu rahatsızlık, tiroid bezinin aşırı çalışarak gereğinden fazla hormon üretmesine sebep olur. Bunun sonucuna bağlı olarak tiroid hormon değerleri fazlasıyla yükselerek hipertiroidizm görülür. Hipertiroidizm, Graves hastalığı başta olmak üzere pek çok farklı nedenin sonucu olarak da görülebilir.
Tiroid hormonları sinir sisteminin çalışması, beyin gelişimi, vücut sıcaklığı ve metabolizma gibi birçok farklı fonksiyon alanında işlev gösterir. Tiroid hormonu seviyelerindeki değişim tüm bu fonksiyonların da değişimiyle sonuçlanır. Hipertiroidizme bağlı etkiler vücudun hemen her bölgesinde gözlenir.
Graves Hastalığı (Zehirli Guatr) Nedenleri
Graves hastalığı, otoimmün bir rahatsızlıktır ve bu hastalıkta bağışıklık sistemi tiroid bezindeki hücrelerin bir kısmına karşı antikor üretir. Normal şartlarda tiroid bezinin fonksiyonu, beyinde bulunan hipofiz bezinden salgılanan bir hormon ile yönetilip kontrol edilir. Graves hastalığında bağışıklık sistemi tarafından üretilen antikor (tirotiropin reseptör antikoru, TRAb), hipofiz bezinden salgılanan hormonu taklit eder ve böylece tiroid bezinin aşırı uyarılarak aşırı hormon üretmesine neden olur. Yüksek tiroid hormonu düzeyleri de hipertiroidizm tablosunu meydana getirir.
Graves oftalmopatisi, zehirli guatra bağlı oluşan bir göz rahatsızlığıdır. Graves oftalmopatisinde, gözün arkasında bulunan kas ve diğer dokularda bazı karbonhidrat yapılı maddeler birikir. Bu durumun nedeni tam olarak açıklanamasa da tiroid fonksiyonlarını bozan TRAb adlı antikorların göz çevresindeki bu değişikliklerde rol aldığı düşünülmektedir.
Graves Hastalığında Risk Faktörleri
- Genetik faktörler: Graves hastalığının gelişiminde genetik yapının özelliği önem taşır. Ailesinde Graves hastalığı olan kişilerin bu hastalığa yakalanma olasılığı yüksektir.
- Cinsiyet ve yaş: Graves hastalığı kadınlarda erkeklere oranla daha sık olarak genellikle 40 yaşından önce gelişir.
- Diğer otoimmün hastalık varlığı: Tip 1 diyabet, romatoid artrit gibi otoimmün hastalıklara sahip bireylerde yine bir otoimmün hastalık olan Gravesin görülme olasılığı daha fazladır.
- Stres: Hastalık, stresli bir olay yaşama gibi durumlar genetik sebeple Graves hastalığına yatkın kişilerde hastalığı tetikleyebilir.
- Gebelik: Hamile veya yeni doğum yapmış kadınlarda Graves hastalığı ihtimali daha yüksektir.
- Sigara: Sigara içmek bağışıklık sistemini etkileyerek toksik guatr riskini artırır. Sigara içen Graves hastalarında da Graves oftalmopatisi gelişme ihtimali daha fazladır.
Graves Hastalığı Belirtileri
Anksiyete, huzursuzluk, sıcağa tahammülsüzlük, nemli cilt, kilo kaybı, tiroid bezinin büyümesi (guatr), adet düzensizliği, ereksiyonun problemleri, cinsel istekte azalma, bağırsak hareketlerinde sıklaşma, gözlerin dışa doğru belirginleşmesi (oftalmopati), yorgunluk, ciltte kalınlaşma, kalp atışında hızlanma ve düzensizlik, uyku bozuklukları başlıca belirtilerdir.
Graves hastalarının yaklaşık %30’unda Graves oftalmopatisi belirti ve bulguları görülür. Graves oftalmopatisinde, gözün arkasında yer alan kas ve diğer dokularda biriken karbonhidrat türevi maddeler göz etrafında yer alan dokularda inflamasyon oluşturur. Graves oftalmopatisinde: Gözlerin dışarı doğru çıkması, gözlerde kumlanma hissi, ışığa karşı hassasiyet, gözlerde basınç veya ağrı hissetme, çift görme, göz kapaklarında şişme veya çekilme, gözde kızarıklık, iltihaplanma, görme kaybı olarak sayılabilir.
Graves dermopatisi, Graves hastalığının nadir görülen bir bulgusudur. Graves dermopatisi olan hastalarda, başta topuk ve baldır bölgesinde olmak üzere deride kızarıklık ve kalınlaşma görülebilir.
Graves Hastalığında Tedavi
Graves hastalığı tedavisi, tiroid hormonlarının aşırı miktarda üretilmesini engellemek ve halihazırda üretilen hormonların vücuttaki etkilerini normale döndürmek için yapılır.
Tedavi yöntemlerinden biri radyoaktif iyot (RAİ) terapisidir. Bu terapide hastaya ağızdan radyoaktif iyot verilir. İyot, tiroid bezinin hormon üretebilmek için ihtiyaç duyduğu bir madde olduğundan tiroid bezi vücuda alınan radyoaktif iyotu tutar. Tiroid hücrelerine giren radyoaktif iyot yaydığı radyasyonla aşırı aktif tiroid dokusunu yıkmaya başlar ve böylece tiroid bezi gitgide küçülür, Graves hastalığı semptomları azalır. Radyoaktif iyot tedavisi haftalar veya aylarca sürdürülür. Bu tedavi yönteminin yan etkileri boyunda hassasiyet ve geçici olarak tiroid hormon düzeylerinin yükselmesidir.
Radyoaktif iyot tedavisi hamile ve emziren kadınlarda kesinlikle kullanılmaz. Tedavide kullanılabilecek bir diğer yöntem ise anti tiroid ilaçlardır. Bu ilaçlar tiroid bezinin hormon üretmek için ihtiyaç duyduğu iyotun hücreye alınmasını engeller. Böylece tiroid hormonu sentezini azaltmış olur.
Beta bloker grubu ilaçlar da hipertiroidizm tedavisinde kullanılabilir. Bu ilaçlar tiroid hormonu üretimini azaltmaz, ancak tiroid hormonlarının vücuttaki etkilerini nötrler. Beta blokerler artmış kalp hızı, anksiyete, huzursuzluk, terleme, ishal gibi belirtilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olur.
Graves tedavisinde cerrahi yöntem de seçilmiş hastalarda uygulanır. Cerrahi tedavide, tiroid bezinin bir kısmı veya tamamı çıkarılır. Ameliyat sonrasında hastanın dışarıdan tiroid hormonu desteği alması gerekebilir. Bu ameliyat sırasında ses tellerini kontrol eden sinirler zarar görebilir, tiroid bezinin üzerinde yer alan ve vücuttaki kalsiyum dengesini sağlayan paratiroid bezleri hasar alabilir. Ancak bu alanda tecrübeli bir cerrahın yaptığı ameliyatta komplikasyon riski oldukça düşüktür.
Graves hastalığı, hipertiroidizmin en önde gelen sebeplerinden biridir. Bu hastalık tedavisiz kaldığında çok ciddi sağlık problemlerine yol açar. Graves hastalığı belirtilerinden bir ya da birkaçını gösteren kişilerin vakit kaybetmeden ilgili hekime başvurması ve gerekli kontrolleri yaptırması gereklidir.
İletişim bilgileri ve randevu almak için lütfen tıklayın.
Tiroid fonksiyonları